Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/46240 E. 2017/19239 K. 12.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/46240
KARAR NO : 2017/19239
KARAR TARİHİ : 12.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık …’in silahla tehdit ve hakaret suçlarına yönelik olarak; sanığın hakaret suçunu silahla tehdit suçu ile birlikte işlediği anlaşılmakla yapılan incelemede;
a-Taraflar arasında katılanın, sanığın babası …’e ait tarlayı yol yapmak suretiyle kullanması nedeniyle husumet bulunduğu; tanık …’nun katılanın kızı olduğu, aşamalardaki beyanları arasında çelişki bulunduğu ancak bu çelişkinin Mahkemece giderilmediği, yine sanıklar … ve …’in birbirlerini doğrulayan anlatımlarına göre olay günü katılanın, sanığın babası…’e ait tarladan geçmesi nedeniyle sanık …’in kardeşi… ile katılanın tartışmaya başladıklarını, karşılıklı birbirlerine küfür ettiklerini beyan etmeleri ve Mahkemece dinlenen tanık … beyanında da olayı bu şekilde anlatması ve sanık …’ın olay yerinde olmadığını belirtmesi, suçta kullanıldığı iddia edilen av tüfeğinin ele geçmemiş olması ve yine sanık …’in suçlamaları kabul etmemesi karşısında, hangi kanıtlara dayanılarak ya da hangi nedenle katılanın beyanının sanık …’in beyanına üstün tutulduğu açıklanıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
b-Kabule göre de;
Katılan beyanları ile sanık …’in savunmasındaki anlatımlara göre olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde durulup, her iki suç yönünden de TCK’nın 29 ve 129. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2-Sanık … hakkında basit tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümler yönünden ise;
a-Katılan beyanları ile sanık …’in savunmasındaki anlatımlara göre, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde durulup, her iki suç yönünden de TCK’nın 29 ve 129. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
b-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1-2. cümle kapsamındaki tehdit ile TCK’nın 125/1-4 maddesi kapsamındaki hakaret suçları önceden de uzlaşma kapsamında ise de, 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve …’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.