Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/44590 E. 2019/1831 K. 12.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/44590
KARAR NO : 2019/1831
KARAR TARİHİ : 12.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1) Başka suçtan aynı yargı çevresindeki cezaevinde tutuklu olduğu anlaşılan sanığa duruşmadan bağışık tutulma haklarının hatırlatılmadığı ve bağışık tutulma talebi de bulunmadığı halde, hükmün açıklandığı 11.04.2013 tarihli son oturumda hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2) CMK’nın 210. maddesine aykırı olarak, olayın tek görgü tanığı olan … kovuşturma aşamasında dinlenilmeden, dosya arasına alınan Denizli Çocuk Mahkemesi’nin 2012/63 Esas, 2012/840 Karar sayılı gerekçeli kararındaki eksik beyanı ile yetinilerek eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
3) Özel güvenlik görevlisi olarak çalışabilmek için 5188 sayılı Kanun’un 10. maddesi uyarınca özel güvenlik eğitimini başarıyla tamamlamış olmak ve 11. maddesi uyarınca da Valilikten çalışma izni almak zorunlu olup, anılan Kanunun 23. maddesine göre özel güvenlik görevlisi katılanların kendilerine karşı işlenen suç nedeniyle kamu görevlisi sayılabilmeleri için yukarıda açıklanan koşulları taşımalarının gerektiği anlaşıldığından, müştekinin bu koşulları taşıyıp taşımadığının araştırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4) Kabule göre de,
a) Dosya arasında ıslak imzalı iki adet kısa kararın bulunduğu, bu kısa kararlardan UYAP’a kayıtlı kısa kararda sanık hakkında hakaret suçunda TCK’nın 43. maddesi uygulanmasına karşın, kayıtlı olmayan diğer kısa kararda TCK’nın 43. maddesinin uygulanmayarak çelişkiye ve karışıklığa neden olunması,
b) Sanık …’ın, olay günü mağdur …’e “şiit güvenlik bozuntusu buraya gel” diyerek hakaret ettiği belirtilerek cezalandırılması talep edildiği, iddianame de başka mağdurlara yönelik eylemlere yer verilmediği ve sanık hakkında 43. maddenin uygulanması talep edilmediği halde, uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 43 maddesi uygulanarak fazla ceza tayini,
c) TCK’nın 61. maddesine aykırı olarak TCK’nın 43. maddesinin TCK’nın 125/4. maddesinden sonra uygulanması,
ç) Sanık hakkında hakaret suçundan TCK’nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken, sonuç cezanın 1 yıl 2 ay 17 gün hapis yerine 1 yıl 8 ay 13 gün hapis olarak fazla tayini,
d) Sanık hakkında, tekerrür uygulamasına esas gösterilen ilamda birden fazla hükümlülük bulunması karşısında, 5275 sayılı CGTİHK’nun 108/2. maddesi gözetilerek hangi hükümlülüğün tekerrüre esas alındığının kararda gösterilmemesi,
e) Sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar için ihbarda bulunulması gerektiğinin gözetilmemesi,
f) Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.