Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/40742 E. 2015/24904 K. 19.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/40742
KARAR NO : 2015/24904
KARAR TARİHİ : 19.03.2015

Tebliğname No : 4 – 2014/313560
MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2012
NUMARASI : 2007/831 (E) ve 2012/787 (K)
SUÇLAR : Tehdit, genel güvenliğin tehlikeye sokulması, 6136 sayılı Yasaya muhalefet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanıklara yükletilen 6136 sayılı Yasaya muhalefet eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanıklar hakkında hak yoksunluklarına hükmedilirken TCK’nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmeyerek “şartla tahliye tarihine kadar TCK 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin uygulanmasına” şeklinde yanılgılı hüküm kurulmuş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde re’sen ve doğru olarak, TCK’nın 53. maddesinin 1 ilâ 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden bozmayı gerektirmediği,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanıklar G.. Ü.. ve T.. A..’nun ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında tehdit ve genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a)Sanıkların, duruşma çıkışında aralarında husumet bulunan taraflar arasında adliye önünde meydana gelen kavga neticesinde havaya ateş etmekten ibaret eylemlerinin, TCK’nın 106/2-a
maddesine uyan silahla tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, aynı Kanunun 44. maddesi uyarınca sadece en ağır cezayı gerektiren silahla tehdit suçundan hükümlülük kararı verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ve kanuni olmayan hukuki nitelendirme ile ayrıca TCK’nın 170/1-c maddesindeki genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan da mahkumiyet kararı verilmesi,
b)Sanıklar hakkında hükmolunan TCK’nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar G.. Ü.. ve T.. A..’nun temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.