YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/39613
KARAR NO : 2015/25377
KARAR TARİHİ : 26.03.2015
Tehdit suçundan sanık .., 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/2-a, 43/2. ve 58. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair,… Asliye Ceza Mahkemesinin 17/10/2011 tarihli ve 2010/756 esas, 2011/484 sayılı kararını müteakip, sanık tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin, … Asliye Ceza Mahkemesinin 24/09/2012 tarihli ve 2012/325 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/07/2014 gün ve 263736 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Kanun’un 30/1. maddesi uyarınca hâkim, yasaklılığını gerektiren sebeplere dayanarak çekindiğinde; merciin çekinme sebebinin yasal yasaklılığa ilişkin olduğunu belirlemesi hâlinde, başka bir hâkimin görevlendirilmesi gerekeceği cihetle, .. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/10/2011 tarihli kararında imzası bulunan Hâkim … daha önceki yargılamada görev alması karşısında, …. Asliye Ceza Mahkemesinde adı geçen hâkim yerine başka bir hâkimin görevlendirilmesi gerekirken, yargılamayı yapmayan başka bir mahkeme tarafından karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan sanık …. hakkında yapılan yargılama sonucunda, .. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/10/2011 tarihli kararı ile 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, yoklukta verilen kararın sanığa tebliğ edildiği ve süresinden sonra yaptığı temyiz isteminin reddine karar verilerek kesinleşmesi üzerine, sanık tarafından suçsuz olduğu ve delillerin hatalı takdir edildiği gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulduğu, talebin aynı mahkemenin 20/09/2012 tarihli müzekkeresiyle gereğinin takdiri için … Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesi üzerine, bu mahkemenin 24.09.2012 tarihli kararı ile yargılamanın yenilenmesi talebinin reddedildiği, bu karara karşı kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Kesinleşen hükme yönelik yargılamanın yenilenmesi talebinin, farklı bir mahkeme tarafından değerlendirilmesinin hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 318. maddesinde; (1) Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmü veren mahkemeye sunulur. Bu mahkeme, istemin kabule değer olup olmadığına karar verir.
(2) 303 üncü madde gereğince Yargıtayın doğrudan hüküm kurduğu hâllerde de hükmü vermiş olan mahkemeye başvurulur.
(3) Yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule değer olup olmadığına dair olan karar, duruşma yapılmaksızın verilir.” hükümlerine yer verilmiş,
Aynı Kanun’un “Yargılamaya katılamayacak hakim” başlıklı 23/3. maddesinde ise; “Yargılamanın yenilenmesi halinde, önceki yargılamada görev yapan hâkim, aynı işte görev alamaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Yargılamanın yenilenmesi kurumunun usul ve esaslarının incelendiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.03.2014 tarih ve 2012/3-909 esas, 2014/ 121 karar sayılı ilamında da; “….Bu açıklamalar ışığında yargılamanın yenilenmesini; kanunda sınırlı şekilde sayılan yargılamanın yenilenmesi nedenlerinin en az birisine dayalı olarak kesinleşmiş bir hükümde adli hata bulunduğu iddiasıyla kural olarak hükmü veren mahkemeye başvurulmasıyla başlayan, hükmü veren hakimin katılımı olmaksızın, mahkemece başvurunun şekil ve esas açısından kabulüne karar verilmesi halinde devam edilerek hükme konu sanık ve fiil hakkında yeniden kovuşturma yapılmasına imkan sağlayan, olağanüstü bir kanun yolu olarak tanımlamak mümkündür.” şeklindeki gerekçelerle, yargılamanın yenilenmesi talebinin, ilk hükmü veren hakimin katılımı olmaksızın kendi mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
İnceleme konusu somut olayda; sanık … hakkında tehdit suçundan … Asliye Ceza Mahkemesince mahkumiyet kararı verilmesine karşın, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddi kararının … Asliye Ceza Mahkemesince verildiği görülmektedir.
Yukarıda yer verilen düzenlemeler ve Ceza Genel Kurulu içtihadı karşısında, ilk kararı veren hakimin olayla ilgili kanaatinin oluştuğu, görüşünün ilk hükümle belirginleştiği, yeniden yargılama aşamasında ya da bu aşamaya götürecek talebin kabule değer olup olmadığına dair verilecek kararda, önceki kanaat ve görüşünün etkisi altında kalabileceği, bu sebeple adil yargılanma hakkının bir uzantısı olarak olaya tamamen yabancı, farklı bir hakimin yargılamanın yenilenmesi talebini incelemesi için ilk hükmü veren mahkemede görevlendirilmesi gerekirken, yargılamayı yürütmeyen görevsiz mahkeme tarafından istemin reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1… Asliye Ceza Mahkemesinin 24/09/2012 tarihli ve 2012/325 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.