Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/35752 E. 2018/22040 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/35752
KARAR NO : 2018/22040
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Düşme

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Mağdurun şikayetten vazgeçmiş olmasına rağmen sanığın tehdit ettiğine dair aşamalardaki istikrarlı beyanı, tanık …’in soruşturma aşamasında alınan beyanında olayı doğrulamasına karşın kovuşturma aşamasında tehdit sözü duymadığını beyan etmesi karşısında, tanığın beyanları arasında aşamalarda oluşan çelişkilerin giderilmeye çalışılması, giderilemediği taktirde yöntemince irdelenerek hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğunun belirtilmesi ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanığın mağdura ”seni öldürürüm” diyerek tehdit ettiğinin iddia edilmesi karşısında, eylemin TCK’nın 106/1-1. cümlesi kapsamında kaldığı gözetilmeden aynı Kanunun 106/1-2. cümle kapsamında kaldığından bahisle şikayetten vazgeçme nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının düşmesine karar verilmesi,
3- Sanığın eyleminin TCK’nın 106/1-1 maddesi kapsamında kaldığının ve suçun oluştuğunun kabulü halinde ise, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması;
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.