Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/34911 E. 2018/21558 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/34911
KARAR NO : 2018/21558
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
MAĞDUR SANIK : …
SUÇLAR : Tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, düşme
TEBLİĞNAMEDEKİ İSTEK : Onama

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın, mağdur …’a yönelik yaralama ve tehdit suçlarını birlikte işlemediği tespit edilerek yapılan incelemede;
1) Sanıklar …,… in, mağdur …’a yönelik yaralamaya teşebbüs suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Mağdur sanık …’ın kendisine yönelik eylemler nedeniyle şikayetçi olmadığını belirtmesi üzerine, mağdurun katılan sıfatı ortadan kalktığı bu nedenle hükümleri temyize yetkisi bulunmadığından, mağdur sanık …’ın adı geçen sanıklar hakkında yaralama suçlarından verilen düşme kararlarını temyiz etmeye hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca mağdur …’ın TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2) Sanık hakkında mağdur …’a yönelik silahla yaralama, tehdit, mağdur …, Mehmet ve Kenan’a yönelik silahla yaralamaya teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
a) Başka suçtan aynı yargı çevresindeki cezaevinde tutuklu olduğu anlaşılan sanığa duruşmadan bağışık tutulma haklarının hatırlatılmadığı ve bağışık tutulma talebi de bulunmadığı halde, hükmün açıklandığı 26.02.2013 tarihli son oturumda hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
b) 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
./..
.2.

c) 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.