YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/34686
KARAR NO : 2018/20279
KARAR TARİHİ : 22.11.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1) Olayın tek tanığı olan Yeşim’in soruşturma aşamasındaki ifadesinde sanıklardan birinin tehditte bulunduğu, kovuşturma aşamasında ise iki sanığın da tehditte bulunduğu şeklinde genel açıklamalar yaptığı halde yerel Mahkemece iki ifade arasındaki çelişki giderilmeden iki ifadenin benzer olduğu şeklinde zabta kayıt düşüldüğü, somut olayda sanıklardan birinin tehditte bulunup diğerinin tehdidinin olmaması halinde TCK’nın 106/2- c maddesindeki suçun unsurunun oluşmayacağı gözetilmeden ve tanık beyanları arasındaki çelişkiler de giderilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabule göre de;
a) Sanık …’in kovuşturma evresinde lehe hükümlerin uygulanmasını istemiş olması karşısında; sanık hakkında TCK’nın 50. maddesinde düzenlenen seçenek yaptırımların uygulanıp uygulanmayacağının tartışılıp değerlendirilmemesi,
b) Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK’nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
Kanuna aykırı ve sanık … müdafii ile sanık …’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.