Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/34535 E. 2018/20342 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/34535
KARAR NO : 2018/20342
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar,belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1-Sanık …’ın aşamalarda suçlamaları kabul etmemesi, tanık İsmail Yazıcı’nın, sanığın elinde bıçak olup olmadığını görmediğini ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık …’ın da, sanığın eline bıçak almadığını belirtmeleri karşısında, sanık, katılan ve tanık anlatımlarının yöntemince irdelenmesi tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek hangi anlatıma hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile silah tehdit suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Sanık … ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık …’ın katılan … ile sanık arasında çıkan tartışmada katılan …’ın hakaret ettiğini belirtmeleri, sanık …’in katılan …’nın kapıyı açınca kendisine hakaret ederek saldırdığını belirtmesi ve sanık … hakkında alınan raporda, basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığının anlaşılması karşısında, olayın başlangıç sebebi ve gelişimi üzerinde durularak, hakaret suçu bakımından TCK’nın 129, tehdit ve kasten yaralama suçları bakımından ise aynı Kanunun 29. maddelerindeki hakısız tahrik hükümlerinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
3- Kabule göre de;
a-Sanık …’in katılan …’ya yönelik kasten yaralama eyleminde kullanılan süpürgenin ne şekilde silah olarak kabul edildiği açıklanmadan eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile silahla kasten yaralama suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
b-TCK’nın 58. maddesi uygulanırken, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca en ağır cezayı içeren mahkumiyet yerine birden fazla hükümlülüğün tekerrüre esas alınması,
c-Bozmaya uyulması ve sanığın katılan …’ya yönelik kasten yaralama eyleminin TCK’nın 86/3-e maddesi kapsamında kalmadığının kabul edilmesi durumunda ;
Tehdit suçu bakımından; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret ve kasten yaralama suçları yönünden ise, uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 26/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.