Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/34132 E. 2018/20094 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/34132
KARAR NO : 2018/20094
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kötü muamele, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesi gereğince hükmün konusu, iddianamede gösterilen eylem olduğundan iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna aykırıdır. Somut olayda, iddianamenin anlatım kısmında sanık hakkında kötü muamele eylemi nedeniyle dava açıldığı ve eyleminin kasten yaralama boyutuna varmadığının anlatıldığı gözetilmeden, “Fail ve Fiilde Bağlılık Kuralı”na aykırı olarak uygulama yapılarak, iddianamede tanımlanmayan kasten yaralama eyleminden hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 225. maddesine aykırı davranılması,
2-Mağdurlar … ve …’ın ifadelerinde eylemin yalnızca mağdur …’a yönelik olduğunu beyan etmelerine karşın, hükmün gerekçesinde sanığa yükletilen kötü muamele suçunun her iki mağdura yönelik işlendiğinin kabul edilmesi, ancak birden fazla mağdura gerçekleştiği kabul edilen eylem nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 232/1. maddesi gereğince verilecek cezanın, aynı Kanun’un 43/2. maddesi yollamasıyla 43/1. maddesine göre artırılmaması suretiyle hükümle gerekçe arasında çelişkiye neden olunması,
3-Kabule göre de;
Sanığın tekerrüre esas alınan, adli sicil kaydındaki ilama konu TCK’nın 106/1-1. cümlesine uyan suçun, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, anılan hükme ilişkin uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.