Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/33520 E. 2018/20175 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/33520
KARAR NO : 2018/20175
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Şantaj
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ile katılanın beyanlarına göre, aralarındaki mevcut tüm davaların araştırılarak suç konusu eylemin hangi davaya yönelik olduğunun tespit edilmesi, katılanın rızası hilafına çıktığı iddia edilen çekleri sanığa veren Burak Sargan’ın olayla ilgili bilgisine başvurulması ve hükümden sonra katılanın temyize cevap niteliğindeki dilekçesine eklemiş olduğu taraflar arasındaki taahhütnameninde araştıralarak sonucuna göre hüküm tesisi gerektiği,
2-TCK’nın 107/1. maddesinde düzenlenen şantaj suçunun maddi unsuru, sanığın yapmaya hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından söz ederek, bu durumları mağdur üzerinde baskı aracı olarak kullanıp mağduru kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlamaktır.
Somut olayda, sanığın, mağdura “bu davayı geri çekeceksin, çocuğunun üstünde bomba patlamasını istemiyorsan” biçiminde sözler söylediğinin kabul edilmesi karşısında, hayata ya da vücut dokunulmazlığına yönelik tehdidinin de “yapmaya hakkı olduğu bir eylem” niteliğinde bulunmadığı, buna göre şantaj suçunun yukarıda açıklanan unsurunun gerçekleşmediği ve eylemin TCK’nın 106/1-ilk maddesine uyan tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yasal olmayan gerekçe ile şantaj suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
3-Sanık hakkında TCK’nın 107/1. maddesi kapsamında şantaj suçundan hüküm kurulurken hapis cezasının alt sınırdan belirlendiği halde para cezasının aynı gerekçeyle teşdided uygulanarak çelişkiye yol açılması,
4-Sanık hakkında TCK’nın 106/1-1. maddesinden mahkumiyet hükmü kurulması halinde ise;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763
sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamaye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.