Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/33282 E. 2018/19857 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/33282
KARAR NO : 2018/19857
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Şantaj, hakaret, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın temyiz dilekçesi içeriğinden, temyiz talebinin hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri ile sınırlı olduğunun kabülüyle dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanığa yükletilen şantaj eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalardan ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının Kanunda öngörülen biçimde infazda gözetilebileceği,
Anlaşıldığından sanık …’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
II)Sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma ve hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince;
a)Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçuna ilişkin olarak; TCK’nın 123. maddesinde tanımlanan kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun oluşabilmesi için eylemin sırf bir kimsenin huzur ve sükununu bozma amacı ile gerçekleştirilmesi ve başka bir suçu oluşturmaması gerekmektedir. Sanığın katılan …’ya attığı mesajlar nedeniyle
şantaj suçundan mahkum olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın katılana ne şekilde ısrarlı eylemlerde bulunduğu araştırılıp ve bu eylemlerin sırf rahatsız etmek amacıyla yapılıp yapılmadığı değerlendirilmeden ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun özel kast unsurunun ne şekilde oluştuğu açıklanmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
b)Hakaret suçuna ilişkin olarak, sanığın savunmalarında, katılan Keramatdin Arıcı’nın kendisine gönderdiği hakaret içerikli telefon mesajına karşılık suça konu mesajları attığını beyan etmesi karşısında; TCK’nın 129. maddesindeki haksız tahrik hükmünün sanık hakkında uygulanma olanağının tartışılmaması,
c)Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.