Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/32462 E. 2018/19868 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/32462
KARAR NO : 2018/19868
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Hakaret ve yaralama eylemlerinden kurulan kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık …’ün, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2-Tehdit, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ile gerekçe içeriğine göre ve tehdit, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarının, uzlaşma kapsamı dışında bulunan silahla yaralama suçu ile birlikte işlenmediği belirlenerek yapılan incelemede;
a-Sanığın, 25.12.2012 tarihli sağlık kurulu raporuna göre, TCK’nın 32/2. maddesi kapsamında akıl zayıflığının bulunması karşısında, CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca, müdafii görevlendirilmesi zorunluluğuna uyulmayarak, savunma hakkının kısıtlanması,
b-Sanığın, iki ayrı facebook hesabından, katılan …’a ve ona iletilmesi amacıyla katılanın arkadaşı …’na tehdit mesajları gönderdiği iddia edilen olayda, sanığın suçlamayı kabul etmemesi karşısında, katılanın adı geçen arkadaşı duruşmada tanık sıfatıyla dinlenmeden ve söz konusu hesapların sanığın kullanımında olup olmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde araştırılmadan, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle, tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
c-Kabule göre de; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre, uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 2 (b) maddesi dışında diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.