Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/31833 E. 2018/20186 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/31833
KARAR NO : 2018/20186
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık …’ya yükletilen, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu anlaşıldığından, sanık …’nın tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B-Sanık …’ya yükletilen hakaret suçuna ilişkin, karar tarihi itibarı ile öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre hükmün temyiz edilemez olduğu,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’ nın 317. maddesi uyarınca sanık …’nın, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
C-Sanıklar … ve …’nın, katılanlar … ve …’e yönelik birden fazla kişiyle birlikte tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyize gelince,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir, Ancak,
1-Olay günü katılanlar ile sanıklar arasında çıkan kavga sırasında tehdit sözlerinin söylendiğinin kabul edilmesi ve kolluk tarafından düzenlenen 25.06.2012 tarihli tutanakta, her iki tarafta 15-20 kişilik bir kalabalığın olduğunun belirtilmesi karşısında, bu kalabalık içinde tehdit eylemlerinin her iki sanık tarafından birlikte gerçekleştirilme yönündeki iradelerinin ne suretle oluştuğu tartışılıp açıklanmadan, sanıkların fikir ve irade birliği içinde birlikte tehdit kastıyla hareket edip etmediği değerlendirilmeden TCK’nın 106/2-c madde ve fıkrası uyarınca mahkumiyet hükümleri kurulması,

2-Kabule göre de;
a-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK’nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
b-Sanıkların, tehdit eylemlerini birlikte gerçekleştirmedikleri ve ayrı ayrı eylemlerinin TCK’nın 106/1-1. cümle kapsamında kaldığı kanaatine varılması halinde,
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanıklara isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçlarının uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, … ve …’nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.