Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/31727 E. 2018/21297 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/31727
KARAR NO : 2018/21297
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, 6136 sayılı Kanuna aykırılık
SUÇ TARİHLERİ : 06.03.2009, 08.03.2009, 12.03.2009, 05.04.2009
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanıklar hakkında hakaret eylemlerinden kurulan kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanıklar … ve …’in TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE,
B-Sanıkların, 05.04.2009 tarihli silahlı tehdit ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık eylemlerinden kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık … hakkında, 06.03.2009 tarihli tehdit, 08.03.2009 tarihli silahlı tehdit ve 12.03.2009 tarihli 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin karşı temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1-Sanık …’e yükletilen 12.03.2009 tarihli 6136 sayılı Kanuna aykırılık, sanıklara yükletilen 05.04.2009 tarihli silahlı tehdit ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık eylemleriyle çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalardan ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunlarda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanıklar … ve …’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
./..
.2.

2-Sanık … hakkında, 06.03.2009 tarihli tehdit ve 08.03.2009 tarihli silahlı tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden yapılan incelemede ise;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Sanığın, 06.03.2009 tarihinde katılanların evinde kurulu bulunan sabit hattı arayarak, tüm katılanlara yönelik ölümle tehditte bulunduğu, 08.03.2009 tarihinde ise katılan …’u silahla tehdit ettiğinin kabul edilmesi karşısında, sanığın eylemlerinin, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, farklı tarihlerde ve birden fazla kez gerçekleştirilmesi nedeniyle, sanığa ek savunma hakkı tanınıp, TCK’nın 106/2-a maddesi kapsamında hükmedilen hapis cezasından, aynı Kanunun 43/2 ve 43/1. maddelerine göre ayrı ayrı artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı biçimde hükümler kurulması,
b-06.03.2009 tarihli tehdit eylemine ilişkin kabule göre de; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre, uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 2(a) maddesi dışında diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

ET