Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/30989 E. 2018/21462 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/30989
KARAR NO : 2018/21462
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başka nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Katılanın, sanıkla tartışarak evden ayrıldığı ve ailesinin yanına dönerek barışmak istemediğini sanığa söylediği olayda, sanığın soruşturma aşamasında, katılan ile konuşmak istediğinde kapıyı açmadıklarını söylemesine karşın, kovuşturma aşamasında katılan ile evin önünde oturarak konuştukları şeklindeki çelişkili anlatımları, katılan ve annesi olan tanığın ise tüm aşamalarda birbirleriyle uyumlu beyanları gözönüne alındığında, diğer bir delil, emare, bulgu veya olguyla desteklenmediği sürece taraflarla akrabalık veya yakınlık ilişkisinin, tek başına tanık anlatımının taraflı olduğunun kanıtı olamayacağı gözetilmeden, tanığın aşamalarda değişmeyen ve katılanın iddialarını doğrular nitelikteki beyanlarına rağmen ” katılanın annesi olan tanığın beyanları dışında her türlü şüpheden uzak, tarafsız, kesin ve inandırıcı bir delil elde edilemediği” biçimindeki yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
2-Sanık hakkında TCK’nın 106/1-1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi halinde ise, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması;
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.