Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/30504 E. 2019/421 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/30504
KARAR NO : 2019/421
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık …’a yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infaz sırasında gözetilebileceği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Sanığa soruşturma aşamasında zorunlu müdafii atanması nedeniyle ödenecek vekalet ücretinin Hazine üzerinde bırakılması gerekirken, sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık … müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası; ”Sanığa soruşturma aşamasında zorunlu müdafi atanması nedeniyle ödenecek vekalet ücretinin Hazine üzerinde bırakılmasına” karar verilmek suretiyle DÜZELTİLMESİNE, hükmün bu bağlamda ONANMASINA,
-2-
2-Sanık … hakkında tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
a-5237 sayılı TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca hükmolunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen ceza tekerrüre esas alınmış ise de, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 7/2. maddesinde “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191. madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırıldıktan sonra tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirmesi zorunluluğu,
b-Sanığa soruşturma aşamasında zorunlu müdafi atanması nedeniyle ödenecek vekalet ücretinin Hazine üzerinde bırakılması gerekirken, sanıktan tahsiline karar verilmesi,
c-Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.