Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/29505 E. 2019/423 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/29505
KARAR NO : 2019/423
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığa yükletilen mağdurlar … ve…’a yönelik yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın infaz aşamasında gözetilebileceği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Sanığın adli sicil kaydına konu tekerrüre esas en ağır cezaya ilişkin Ordu 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/297-218 sayılı ilamı yerine, iki ayrı mahkeme ilamının tekerrüre esas alınması,
Kanuna aykırı ve sanık …’ın temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktalarının; hükümlerden ”Ordu 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/60 esas 2009/181 karar sayılı ilamı” şeklindeki ifadelerin çıkartılarak, DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA,
-2-
2-Sanık hakkında mağdurlar … ve…’a yönelik tehdit suçundan kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Sanığın, tehdit suçlarını TCK’nın 86/3-a maddesinde düzenlenen yaralama suçlarıyla birlikte işlediği belirlenerek yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
a-Sanığın aynı zaman diliminde kısa aralıklarla mağdurları tehdit etmesi eyleminde, TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükmünün uygulanması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,
b-Sanığın adli sicil kaydına konu tekerrüre esas en ağır cezaya ilişkin Ordu 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/297-218 sayılı ilamı yerine, iki ayrı mahkeme ilamının tekerrüre esas alınması,
c-Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.