Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/27621 E. 2018/20316 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/27621
KARAR NO : 2018/20316
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanığa yükletilen mağdur …’na karşı kasten yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Seçimlik ceza öngören kasten yaralama suçunda hapis cezasının tercih edilmesi halinde bu cezanın ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceği gözetilmeyerek, TCK’nın 50/2. maddesine aykırı davranılmış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, sanık …’nun ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanığın, mağdur …’a yönelik silahla tehdit ve kasten yaralama ile mağdur …’ya yönelik silahla tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
Başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
a-Sanığın, mağdur …’ın elinde bulunan bastonu alarak “seni öldüreceğim, seni geberteceğim” sözlerini sarfederken mağdur …’ı adli raporda belirtildiği üzere basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaraladığının anlaşılması karşısında, sanığın eylemlerinin kül halinde kasten yaralama suçunu oluşturduğu gözetilmeden, her iki suçtan ayrı ayrı mahkumiyetine karar verilmesi,
b-Kabule göre de; sanığın tekerrüre esas alınan, adli sicil kaydındaki ilama konu TCK’nın 106/1-1. maddesine uyan suçun, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, anılan hükme ilişkin uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektiren ve sanık …’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.