Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/27005 E. 2019/690 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/27005
KARAR NO : 2019/690
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1) Tehdit suçları bakımından; iddianamede sanıkların katılanı telefon konuşması sırasında tehdit ettiklerinin iddia edildiği, katılan …’nin soruşturma aşamasında verdiği ifadelerde; önce telefonla sanık …’ın iki dakika sonra da sanık …’ın aradığını, tanık …’nin kovuşturma aşamasında sanıkların aynı telefondan mı, yoksa başka telefonlardan mı aradıklarını hatırlamadığını, tanıklar … ve …’ın da sanıkların aynı telefon konuşması sırasında birbiri ardına telefonu alarak tehdit ettiklerini ifade etmeleri karşısında; sanıklar … ve …’nin aynı telefon konuşması sırasında telefonu birbirlerinden alarak mı, yoksa birbiri ardına ayrı ayrı telefon ederek mi tehdit ettikleri belirlenip birlikte tehdit suçu oluşup oluşmayacağı tartışılarak, sanıkların hukuki durumunun tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Sanıkların katılan …’yi ayrı zamanlarda telefonla arayarak tehdit ettiklerinin tespit edilmesi durumunda;
Tehdit suçları bakımından; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanıklara isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, TCK’nın 125/1. maddesi kapsamında hakaret suçları yönünden ise, uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
.2.
b) Kabule göre de; taraflar arasında altınlarının çalınması nedeniyle husumet olması, sanıkların, katılanların kendilerine hakaret ve tehdit ettiklerine dair iddiaları karşısında olayın başlangıç sebebi ve gelişimi üzerinde durularak tehdit suçları bakımından TCK’nın 29, hakaret suçları bakımından ise aynı Kanunun 129. maddelerindeki haksız tahrik hükümlerin sanıklar hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
Kanuna aykırı, sanıklar … ve …’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.