Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/260 E. 2016/6585 K. 06.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/260
KARAR NO : 2016/6585
KARAR TARİHİ : 06.04.2016

##########
MAHKEMESİ :##########Sulh Ceza Mahkemesi
##########
##########
##########
SUÇ : Tehdit
##########
HÜKÜM : Mahkumiyet
##########
##########

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-İddianamede, sanık … ve eşi …’ın birlikte, müştekiye “seni öldürürüz” dediklerinin anlatılması karşısında; sanıkların eylemlerinin TCK’nın 106/2-c maddesinde düzenlenen birlikte tehdit suçunu oluşturabileceğinden suçu niteleme kanıtlarının değerlendirme görevinin asliye ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine duruşmaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a)Katılan ile tanıklar …’ın mahkemede, sanık …’ın tehdit etmediğini söyledikleri, ancak soruşturma beyanlarında sanıklar …’in birlikte tehdit ettiklerini ifade etmeleri karşısında; anlatımlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik kovuşturma ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
b)Sanık hakkında 6 ay hapis cezası ile mahkumiyet kararı verilip CMK’nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, ancak sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemesine yapılan ihbar üzerine, duruşma açılmadan ek kararla hükmün açıklandığı ve sanık hakkında hapis cezasının adli para cezasına çevrildiği anlaşılmakla;
Açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağından; duruşma açılarak kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve sanığın eylemi ile yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi yerine, açıklanan ilkelere uyulmadan ve duruşma açılmadan verilen ek kararla Anayasanın 141 ve CMK’nın 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,
c)CMK’nın 231/11.maddesinde yer alan düzenlemeye aykırı olarak mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu açıklanması geri bırakılan hükümdeki hapis cezasının paraya çevrilmesi,
d)Mahkumiyet hükmünün gerekçesinde, CMK‘nın 230/1-b maddesine aykırı olarak, kanıtlar tartışılıp değerlendirilmeden, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar da belirtilmeden hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın CMK’nın 7. maddesi gözetilerek sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın CMUK’nın 323.maddesi uyarınca görevli O Yer Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine, yeniden hüküm kurulurken karşı temyiz olmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesine uygun olarak sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 06/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

##########
##########
##########
##########
##########

##########