Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/22577 E. 2018/3986 K. 28.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/22577
KARAR NO : 2018/3986
KARAR TARİHİ : 28.02.2018

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Düşme

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
A) Sanığın aşamalarda, tutarlı olarak mağduru tanımadığını ve mesajları gönderen cep telefonunu kullanmadığını beyan etmesi, ilgili GSM şirketinden gelen yazıda, hattın sanığın adına kayıtlı olmadığının anlaşılması karşısında, sözkonusu cep telefonunun dosya içindeki HTS raporlarındaki numaralar üzerinde inceleme yapılıp, hattı sanığın kullanıp kullanmadığının tespitine çalışılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
B) Kabule göre de;
1-Sanığın, mağdurun telefonuna gönderdiği ve tutanak altına alınan mesajlarında, “seni ve ağabeyini öldüreceğim, seni ve sevgilini öldüreceğim” şeklindeki sözlerle mağduru tehdit ettiğinin kabul edilmesi karşısında, eyleminin TCK’nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde tanımlanan mağdurun hayatına yönelik bir saldırı gerçekleştirme niteliğinde olduğu halde, aynı maddenin 2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit olarak kabul edilerek, şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesi,
2-Bozma kararına uyulması halinde; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.