Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/16152 E. 2017/18453 K. 03.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16152
KARAR NO : 2017/18453
KARAR TARİHİ : 03.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A)O yer Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca o yer Cumhuriyet savcısının tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B)Sanık …’in temyiz isteklerine gelince,
1-Mala zarar verme suçuna ilişkin, kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık …’in tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2-Tehdit suçuna ilişkin hükme yönelik temyizde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a)Adli emanetin 2007/197 sırasında kayıtlı ve olay yerinde bulunan iki adet av tüfeği kartuşu ile sanığın evinin 15 metre ilerisinde bulunan av tüfeği üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp fişeklerin bu tüfekten atılıp atılmadığının araştırılarak tüm delillerin değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b)TCK’nın 58. maddesine göre tekerrüre esas alındığı anlaşılan Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesinin 21.12.2004 tarihinde kesinleşen, 2003/247 Esas – 2004/173 Karar sayılı ilamının, kullanmak için uyuşturucu madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin olması nedeniyle tekerrüre esas alınması mümkün olmadığı gibi sanığın suç tarihi itibariyle tekerrüre esas alınacak başka bir ilamı da bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
c)Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık hakkında, TCK’nın 51/1-b maddesi gereğince “suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaat oluşup oluşmadığı” hususu değerlendirilmeden, “sanığın sabıka kaydı bulunduğu ve şartları oluşmadığı” biçimindeki kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
d)Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
e)TCK’nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının belirtilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz iddiaları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.