Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2014/14307 E. 2018/3119 K. 19.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/14307
KARAR NO : 2018/3119
KARAR TARİHİ : 19.02.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Birden fazla kişi ile birlikte tehdit, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1) Olayın başlangıcında gerçekleşen trafik kazası nedeniyle, daha önceden aralarında husumet bulunan sanık … ile müşteki …’nın tesadüfen karşılaştıkları, …’nın telefonla katılan …’yı çağırdığı, …’nın anlatımında, ilk olarak hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık …’in tehdit eyleminde bulunduğu, daha sonra sanık …’ın yolun karşı tarafından ölümle tehdit ettiğini belirtmesi karşısında, ani gelişen olayda, sanık…’ın suç işlemeden önce, diğer sanıkla verdiği karar doğrultusunda birlikte hareket ettikleri ya da suç işlendiği sırada ne suretle ortak irade ile davrandıklarına ilişkin kanıtlar açıklanıp tartışılmadan, birden fazla kişi ile tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
2) Müşteki …’ya yönelen tehdit suçunun, birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçu ile birlikte işlenmediği belirlenerek yapılan incelemede; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN BOZULMASINA, (1) nolu bozma üzerine sanık …’ın eyleminin 106/2-c kapsamında olmadığının belirlenmesi halinde, suçu irade birliği içerisinde işlediği kabul edilen sanık …’e 1412 sayılı CMUK’un 325. maddesi gereğince sirayetine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.