Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/9569 E. 2014/994 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9569
KARAR NO : 2014/994
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

İnfaz kurumuna yasak eşya sokma suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, Sulakyurt Sulh Ceza Mahkemesince verilen 11/09/2009 tarih ve 2009/22 esas, 2009/21 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 18/09/2012 gün ve 2012/49 esas, 2012/17337 sayılı kararıyla;
” Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ;
Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe: Sanığa yükletilen infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,
Hukuksal tanı: Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Yaptırım: Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık …’ün ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,” karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/02/2013 gün ve 2012/317136 sayılı yazısı ile;
“Dosyanın incelenmesinde Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin onama kararının yerinde olmadığı görülmüştür. Zira Dairece de kabul edilen nitelendirmeye göre sanığın eyleminin TCK’nın 297/2. maddesinde düzenlenen infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak suçunu oluşturduğu, ancak anılan fıkranın Anayasa Mahkemesinin 07.07.2011 tarih ve 2010/69 Esas, 2011/116 sayılı kararı ile iptaline karar verildiği ve yasal düzenlemede bir boşluk doğmaması bakımından iptal hükmünün kararın yayımından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesinin kararlaştırıldığı, söz konusu kararın 21.10.2011 tarih ve 28091 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmasına karşın yürürlüğe girdiği 21.04.2012 tarihine kadar yeni bir yasal düzenleme gerçekleştirilmemesi ve Daire incelemesinin 18.09.2012 tarihinde yapılmış olması ve Dairenin “Hukuksal tanı: Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Yaptırım: Cezanın yasal bağlamda uygulandığı,” şeklindeki kabulü karşısında sanığa yüklenen eylemin suç olmaktan çıktığı anlaşıldığından, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bozulmasına karar vermesi gerekirken bu husus dikkate alınmadan hükmün onanmasına karar verilmesi itiraz etmeyi gerektirmiştir.
Sonuç ve istem : Yukarıda açıklanan nedenlerle
1- İtirazımızın KABULÜNE,
2- Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 18/09/2012 gün ve 2012/49 Esas, 2012/17337 Karar sayılı ONAMA İLAMININ KALDIRILMASINA,
3- Sulakyurt Sulh Ceza Mahkemesinin 11.09.2009 tarih, 2009/22 Esas, 2009/21 karar sayılı hükmünün yukarıda belirtilen nedenlerle bozulmasına,

4-Yüksek Daireniz aksi kanaatte ise, itirazın incelenmesi bakımından 5271 sayılı CMK’nın 308/3. Maddesi uyarınca dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine,
Karar verilmesi itirazen arz ve talep olunur..” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
II- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
İncelenen dosya içeriğine göre; sanık …’ün hükümlü olarak bulunduğu cezaevinde iki adet sim kart bulundurması nedeniyle yapılan yargılama sonucu, TCK’nın 297/2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, 21/10/2011 tarih ve 28091 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 07/07/2011 tarih ve 2010/69 E. ve 2011/116 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 297. maddesinin (2) numaralı fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu için iptaline karar verildiği, iptal kararının 21.04.2012 tarihinde yürürlüğe girdiği, infaz kurumunda elektronik haberleşme aracı bulundurulmasının TCK’nın 297/1. maddesine girmesine karşın, Daire kararında onama kararı verilirken suçun hukuki niteliğine yönelik açıklamanın yer almadığı anlaşıldığından,
Dairemizce verilen 18/09/2012 gün ve 2012/49 esas, 2012/17337 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
Sulakyurt Sulh Ceza Mahkemesince verilen 11/09/2009 tarih ve 2009/22 esas, 2009/21 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hükümlü olan sanığın infaz kurumunda sim kart bulundurma eyleminin TCK’nın 297/1. maddesine girmesine karşın, hatalı nitelendirme ile karar tarihinde yürürlükte bulunmayan TCK’nın 297/2. maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı ve sanık …’ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.