Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/9560 E. 2013/11165 K. 11.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/9560
KARAR NO : 2013/11165
KARAR TARİHİ : 11.04.2013

Tehdit suçundan sanık …’nun, 765 sayılı … Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair, (…) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 15/12/2008 tarihli ve 2006/94 esas, 2008/1409 sayılı kararının, Adalet Bakanlığınca yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/02/2013 gün ve 32757 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, evvelce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4/2. maddesindeki;
“Ağır hapis hariç, kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar, suçlunun kişiliğine, sair hallerine ve suçun işlenmesindeki özelliklerine göre mahkemece;
1.Kabahatlerde beher gün karşılığı bir milyon ila iki milyon lira hafif, cürümlerde iki milyon ila üç milyon lira hesabıyla ağır para cezasına,
2. Aynen iade veya tazmine,
3.Altı ayı geçmemek üzere bir eğitim veya ıslah kurumuna devam etmeye,
4.Bir yılı geçmemek kaydıyla muayyen bir yere gitmekten, bazı faaliyetleri veya meslek ve sanatı icradan men’e,
5. Her nev’i ehliyet ve ruhsatnamenin bir aydan bir yıla kadar muvakkaten geri alınmasına, çevrilebilir.” hükmü uyarınca, anılan maddenin 2. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeyerek, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
… MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Sanık … hakkında, tehdit suçundan açılan kamu davasında … 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 15/12/2008 tarihli kararı ile, 765 sayılı … Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, yoklukta verilen kararın sanık tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 11/09/2012 tarihli kararı ile, temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verildiği, kesinleşen bu karar ile ilgili infaz aşamasında seçenek yaptırımların uygulanması zorunluluğu nedeniyle, Kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Tehdit suçundan hükmolunan 7 gün hapis cezasının, 647 sayılı Kanunun 4. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
647 sayılı Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasında kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar düzenlenmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında ise, “(Değişik fıkra: 12/…/1979 – 2248/10 md.) Suç tarihinden önce, para cezasına veya tedbire çevrilmiş olsa dahi, hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum edilmemiş olanlar hakkında, hükmolunan otuz güne kadar (otuz gün dahil) hürriyeti bağlayıcı cezalarla, suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş olanların mahkum edildikleri kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar yukarıki bentlerde yazılı ceza veya tedbirlerden birine çevrilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İncelenen dosyada, 02/03/2005 tarihinde işlediği tehdit suçu nedeniyle 765 sayılı TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanığın, dosyada bulunan adli sicil belgesine göre daha önce herhangi bir mahkumiyetinin bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda lehe olması nedeniyle 765 sayılı Kanun gereği hükmedilen kısa süreli hapis cezası dolayısıyla, 647 sayılı Kanunun 4/2. maddesindeki takdire bağlı olmayan hükmün uygulanmaması yasaya aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Tehdit suçundan sanık … hakkında, (…) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 15/12/2008 tarih ve 2006/94 esas, 2008/1409 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Karardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı yasa maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, sanığa verilen 7 gün hapis cezası, 647 sayılı Yasanın 4/2 maddesi gereğince suç tarihi de gözetilerek, günlüğü takdiren, 12 TL’den paraya çevrilmek suretiyle sanığın, 84 TL adli para cezası ile CEZALANDIRILMASINA, kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 11.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.