YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5546
KARAR NO : 2015/1839
KARAR TARİHİ : 21.01.2015
Tebliğname No : 4 – 2011/17416
MAHKEMESİ : Kula Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/06/2010
NUMARASI : 2009/336 (E) ve 2010/171 (K)
SUÇLAR : Tehdit, konut dokunulmazlığının ihlali
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık Özgür hakkında tehdit suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı; yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, sanık Ö.. S..’in tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B-Sanık Fırat hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, karar tarihi itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık F.. K..’nın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
C- Diğer hükümlere yönelik temyizlere gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanık hakkında yapılan incelemede;
1-Sanık F.. K..’ya yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Tehdit suçunun ‘‘birden fazla kişi tarafından birlikte” işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, TCK’nın 106/2-c maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, sanık F.. K..’nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanık Ö.. S.. hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümle ilgili olarak ileri sürülen başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği halde, konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümde CMK’nın 231/5. maddesi uygulanmayarak çelişki oluşturulması,
b-Konut dokunulmazlığın ihlâli suçunun, birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık Ö.. S..’in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.