Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/4160 E. 2013/17954 K. 10.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/4160
KARAR NO : 2013/17954
KARAR TARİHİ : 10.06.2013

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama
HÜKÜM : Temyiz isteğinin reddi, mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık …’ın, temyiz isteminin hükmün kesin olması nedeni ile reddine karar verilip ret kararı temyiz edilmediğinden sanıklar … ve …’a ilişkin hükümlere hasren dosya görüşüldü:
1-Sanık … hakkındaki yaralama suçundan kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre hükmün temyiz edilemez olması,
Nedeniyle Yerel Mahkemece verilen temyiz isteğinin reddine ilişkin karara karşı sanık … tarafından yapılan itirazın, tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, yerel mahkemenin redde ilişkin kararının ONANMASINA,
2-Sanıklar … ve …’ın tehdit suçlarından mahkûmiyet kararlarının incelenmesinde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan;
a-İddianamede, sanık …’ın, alacağını istemek için dükkanına gelen katılana “benim borcum yok diyerek infazına karar veririm, seni öldürürüm” sözleriyle tehditlerde bulunduğu, katılanın dışarıya çıkacağı sırada diğer sanık …’ın “kapatın şu kapıyı da şu bayanı öldüreyim” diyerek tehdit ettiğinin iddia edilmesi karşısında; aynı zaman ve mekanda sanıkların peş peşe katılanı tehdit etmesi şeklindeki eylemin, kanıtlanması halinde TCK’nın 106/2-c maddesinde tanımlanan birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçunu oluşturabileceği, kanıtları değerlendirme ve yargılama yapma görevinin üst dereceli asliye ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmalara devamla hükümler kurulması,
b-Kabule göre de;
aa-Takdiri indirimin, TCK’nın 62. maddesi yerine, yürürlükte olmayan 765 sayılı TCK’nın 59. maddesi ile yapılması,
bb-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, Dairemizce de benimsenen 03.02.2009 tarih ve 11-250/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi CMK’nın 231/6-c bendindeki zarar kavramı belirlenebilir, ölçülebilir, somut (maddi) zarara ilişkin olup, manevi nitelikteki zararı kapsamadığı gözetilmeden, mağdurun ne şekilde maddi nitelikte bir zararının olduğu da açıklanmadan, sanıkların hukuksal durumunun, maddedeki diğer kanuni ölçütlere göre değerlendirilmesi yerine “katılanın zararının giderilmediği” şeklindeki kanuni olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar … ve …’ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN başkaca yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp, aleyhe temyiz olmadığından 1412 sayılı CMUK 326/son maddesi göz önüne alınarak sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.