Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/33907 E. 2016/1833 K. 08.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/33907
KARAR NO : 2016/1833
KARAR TARİHİ : 08.02.2016

MAHKEMESİ : .. Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Bu açıklamalar doğrultusunda somut olayda; sanıkların, önceye dayalı husumet nedeniyle olay günü katılanın evine gelerek, sanık ..’in “ben malımı istediğim yere salarım, gezer, sen karışamazsın, seni öldürürüm, sen benim kim olduğumu biliyor musun, İhsaniye’yi sana dar ederim”, sanık ..’in ise “tabutunu taşlayacağım, arabanızı da evinizi de yakarım” şeklinde sözler söylediklerinin kabul edilmesi karşısında, öfkenin suç kastını ortadan kaldırmayacağı, tehdit suçunda tasarlama öğesinin bulunmadığı, söylenen sözlerin objektif olarak elverişli ve yeterli olması nedeniyle olayda tehdit suçunun oluştuğu gözetilmeden, bu sözlerin “ olayın verdiği kızgınlıkla, katılanın evine gittikleri ve bahse konu sözleri sarfettikleri nazara alınarak failler ile mağdurun içinde bulunduğu ortam, söylenen sözler, söyleme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınarak tehdit içerikli sözlerin ciddi korku yaratacak nitelikte sonuç almaya elverişli, yeterli ve uygun olmadığı” biçimindeki kanuni temelden yoksun gerekçeyle beraat kararları verilmesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.