Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/3356 E. 2013/3672 K. 07.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3356
KARAR NO : 2013/3672
KARAR TARİHİ : 07.02.2013

Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan sanık …’ın 5237 sayılı TCK’nın 123/1. maddesi gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanunun 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin, Tuzla Sulh Ceza Mahkemesi’nin 22.02.2012 tarih ve 2010/2690 esas, 2012/440 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.12.2012 gün ve 307989 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, mağdur … …’ın 24.11.2011 tarihli dilekçe ile sanık … hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi sebebiyle sanığın müştekiye yönelik kişilerin huzur ve sükununu bozma biçimindeki eyleminden dolayı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesi gereğince düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde ceza tayin olunmasında isabet görülmemiştir.” denilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

I-Olay:
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan sanık … hakkında açılan kamu davasında, Tuzla Sulh Ceza Mahkemesi’nin 22.02.2012 tarih ve 2010/2690 esas, 2012/440 sayılı kararı ile TCK’nın 123/1. maddesi gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanunun 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği, kararın kesinleşmesinden sonra, sanığın yargılamanın yenilenmesi talebi üzerine, mahkemesince dosya incelendiğinde, mağdur … …’ın 24/11/2011 tarihli dilekçe ile şikayetinden vazgeçmiş olmasına rağmen, bu husus gözetilmeden sanığın cezalandırılmış olduğu belirlenerek, hükmün infazının durdurulup, kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Kovuşturması şikayete bağlı olan suçda, hükümden önce gerçekleşen şikayetten vazgeçme nedeniyle, CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca, kamu davasının düşürülmesi zorunluluğunun gözetilmemesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK’nın 123/1. maddesinde “Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.”
Aynı Kanunun 73. maddesinin 4. fıkrasında “Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür.”
5271 sayılı CMK’nın 223.maddesinin 8. fıkrasında ise”…Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir.” hükümleri yer almaktadır.
İncelenen dosyada; mağdur … …’ın Körfez Sulh Ceza Mahkemesi kanalıyla göndermiş olduğu, 24/11/2011 tarihli dilekçe ile şikayetinden vazgeçmiş olması nedeniyle, sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan açılan kamu davasının, TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, şikayetten vazgeçme beyanı dikkate alınmadan kurulan mahkumiyet hükmünün hukuka uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
1- Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan sanık … hakkında, Tuzla Sulh Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen, 22.02.2012 tarih ve 2010/2690 esas, 2012/440 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Anılan Kanun maddesinin 4/d fıkrası uyarınca karardaki hukuka aykırılık, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle; sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan açılan kamu davasının, TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE, 07.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.