Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/3355 E. 2013/6447 K. 07.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/3355
KARAR NO : 2013/6447
KARAR TARİHİ : 07.03.2013

İşyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından sanık ….’ın, 5237 sayılı TCK’nın 116/4, 31/3, 62/1 ( iki kez) maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün ve 2 ay 6 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair (SALİHLİ) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.03.2009 tarihli ve 2009/85 esas, 2009/101 sayılı kararının, Adalet Bakanlığınca yasa yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.12.2012 gün ve 314430 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında “Dosya kapsamına göre,
1-Sanık … Adıyaman’ın suç tarihinde 18 yaşını doldurmadığı anlaşıldığından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesinde yer alan ” fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir. ” amir hükmü uyarınca, hakkında mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığını ihlâl suçlarından dolayı hükmolunan 2 ay 6 gün hapis ve 6 ay 20 gün hapis cezalarının 5237 sayılı Yasanın 50/1. maddesinde tanımlanan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunmasına rağmen yazılı şekilde hüküm kurulmasında
2-Mala zarar verme suçu açısından kurulan hükümde temel cezanın 5237 sayılı Yasa’nın 116/4. maddesi üzerinden belirlenmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

I-Olay:
Sanık … hakkında, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davasında, Salihli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/03/2009 tarihli kararı ile sonuç olarak 6 ay 20 gün ve 2 ay 6 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, sabıkalı kişiliği ve suç işleme eğilimi dikkate alınarak TCK’nın 50. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, yoklukta verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 20/09/2012 tarihli kararı ile temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verildiği, infaz aşamasında TCK’nın 50/3. maddesindeki seçenek yaptırımların uygulanması zorunluluğuna uyulmaması nedeniyle, Kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmeyen sanık hakkında, hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 50/1. maddesinde belirtilen seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
İstem yazısının 2. bölümünde yer alan mala zarar verme suçunda uygulama maddesinin hatalı gösterilmesinin, yazım hatası olup mahallinde her zaman düzeltilebileceği ve kanun yararına bozma konusunu oluşturmayacağı belirlenerek yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinin 1. fıkrasında “Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre; a) Adlî para cezasına, b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine, c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye, d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya, e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya, f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya, çevrilebilir.” 2. fıkrasında “Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez.” 3. fıkrasında ise “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükümleri yer almaktadır.
İncelenen somut olayda; anılan Kanun hükümleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeye göre, 04/02/2009 günlü suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş ve suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanığa, 5237 sayılı TCK’nın 116/4, 31/3, 62/1 ( iki kez) maddeleri uyarınca verilen 6 ay 20 gün ve 2 ay 6 gün hapis cezalarının, TCK’nın 50/3. maddesindeki amir hüküm gereğince, anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi zorunludur. Mahkemenin seçenek yaptırımların uygulanmasına yer olmadığına ilişkin kararının, yapılan açıklamalar ışığında hukuka uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- İşyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından sanık … hakkında, (SALİHLİ) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.03.2009 tarihli ve 2009/85 esas, 2009/101 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA,
2- Karardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı yasa maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, dosyadaki belge ve bilgiler ile sanığın kişisel, sosyal ve ekonomik durumu da gözetilerek,
a- Sanığa işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan TCK’nın 116/4, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca verilen 6 ay 20 gün hapis cezasının, TCK’nın 50/1-a, 52/2 maddeleri uyarınca günlüğü takdiren 20 TL’den paraya çevrilerek, sanığın 4.000,00 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,
b- Sanığa mala zarar verme suçundan TCK’nın 151/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca verilen 2 ay 6 gün hapis cezasının, TCK’nın 50/1-a, 52/2 maddeleri uyarınca günlüğü takdiren 20 TL’den paraya çevrilerek, sanığın 1.320,00 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,
3- TCK’nın 52/4 maddesi gereğince adli para cezalarının aylık 24 eşit taksitler halinde ödenmesine, taksitlerden birisinin süresinde ödenmemesi durumunda geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceğinin bildirilmesine, kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.