Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/30963 E. 2015/39543 K. 09.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/30963
KARAR NO : 2015/39543
KARAR TARİHİ : 09.12.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/402436
MAHKEMESİ : Gemerek Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/09/2011
NUMARASI : 2011/7 (E) ve 2011/166 (K)
SUÇLAR : Tehdit, yaralama, mala zarar verme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık M.. A.. hakkında yaralama ve mala zarar verme suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, karar tarihi itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık M.. A..’ın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2-Sanık S.. Ç.. hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
a)Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
b)Tehdit suçundan TCK’nın 106/2-a maddesine göre belirlenen 2 yıl hapis cezasından haksız tahrik nedeniyle 1/4 oranında indirim yapılırken hesapta hataya düşülmesi suretiyle sonuç olarak “1 yıl 3 ay ” yerine “1 yıl 4 ay 20 gün” şeklinde fazla cezaya hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak,
a)Hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak,
b)Tehdit suçundan hükmolunan sonuç hapis cezasının “1 yıl 3 aya” indirilmesi, biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükümlerin, bu bağlamda ONANMASINA, 09.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.