Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/30869 E. 2015/39540 K. 09.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/30869
KARAR NO : 2015/39540
KARAR TARİHİ : 09.12.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/386041
MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/09/2011
NUMARASI : 2011/147 (E) ve 2011/1193 (K)
SUÇLAR : Tehdit, hakaret

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık M.. Y.. hakkında tehdit suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı; yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, sanık M.. Y.. müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA
2-Sanık M.. Y.. hakkında hakaret suçundan verilen hükme yönelik temyizde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre sanık M.. Y..’ın, 12/11/2014 tarihinde öldüğü,
Anlaşıldığından, sanık M.. Y.. müdafiinin temyiz nedenleri yerinde bulunmakla, 5237 sayılı TCK’nın 64 ve 5271 sayılı CMK’nın 223. maddeleri uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE,
3-Sanık L.. B.. hakkında tehdit suçunda kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
TCK’nın 62. maddesinin uygulanması sırasındaki hesap hatası nedeniyle sonuç cezanın “ 3 ay 22 gün yerine” yerine “3 ay 23 gün” şeklinde fazla belirlenmesi,
Kanuna aykırı ve sanık L.. B.. müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasına “ Tehdit suçundan hükmolunan sonuç hapis cezasının “3 ay 22 güne” indirilmesi, ibarelerinin eklenmesi, biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA, 09.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.