Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/29670 E. 2015/39911 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/29670
KARAR NO : 2015/39911
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/397340
MAHKEMESİ : Salihli 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2011
NUMARASI : 2011/164 (E) ve 2011/353 (K)
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık A.. D.. hakkında yaralama suçuna ilişkin verilen kararda, öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık A.. D.. müdafii ile katılan C.. D.. vekilinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE,
B-Diğer hükümlere yönelik temyiz temyizlere gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

1-Sanıklar Z.. Ç.. ve M.. Ç.. hakkında tehdit suçundan kurulan beraat hükümlerinin usul ve yasaya uygun olduğu,
Anlaşıldığından katılan C.. D.. vekilinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2-Sanık C.. D.. hakkında yaralama, tehdit ve hakaret suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin temyizinde; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a)Sanığın katılan A..’ye demir sopa ile vurarak basit tıbbi müdahele ile giderilebilecek nitelikte yaraladığının tanık F.., P.. ve A..’nun anlatımları ve katılan A.. hakkında düzenlenen oluşa uygun adli raporla sabit olması karşısında, sanığın katılan A..’ye karşı tamamlanmış yaralama eyleminden hüküm kurulması gerekirken, TCK’nın 35. maddesi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini,
b)Sanık C.. D.. ile diğer sanıklar M.. Ç.. ve Z.. Ç..’in üzerinde mülkiyet hakkı iddia ettikleri arazi üzerine çit çekilmesi sırasında suça konu eylemlerin gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında, sanık C..’in söz konusu yerin dedesinden babasına kaldığını, halen mahkemelik olduğunu belirterek hakkı olduğunu ileri sürmesi ile 4721 sayılı Medeni Kanun’un 981. maddesindeki “Zilyet, her türlü gasp veya saldırıyı kuvvet kullanarak defedebilir. Zilyet, rızası dışında kendisinden alınan şeyi taşınmazlarda el koyanı kovarak, taşınırlarda ise eylem sırasında veya kaçarken yakalananın elinden alarak zilyetliğini koruyabilir. Ancak, zilyet durumun haklı göstermediği derecede kuvvet kullanmaktan kaçınmak zorundadır.” biçimindeki düzenleme nedeniyle, olayın meydana geldiği arazinin mülkiyetinin ve zilyetliğinin kime ait olduğunun araştırılması, sanık C..’a ait olduğunun belirlenmesi durumunda, eylemin Medeni Kanun’un 981 ve TCK’nın 25. maddeleri kapsamında kalacağı, ortak mülkiyet olması halinde ise yaralama ve tehdit suçları yönünden TCK’nın 29. maddesi, hakaret suçu yönünde ise anılan Kanunun 129. maddesi uyarınca haksız tahrik hükümlerinin tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
c)Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık C.. D.. müdafii ile katılan A.. D.. vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.