Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/29457 E. 2015/39022 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/29457
KARAR NO : 2015/39022
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/364113
MAHKEMESİ : Sulakyurt Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/11/2010
NUMARASI : 2010/2 (E) ve 2010/50 (K)
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık G.. Ö.. hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı; yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, sanık G.. Ö..’ın tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B-Diğer hükümlere yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1-Tüm sanıklar hakkında müşteki M.. Ö..’a yönelik mala zarar verme suçundan ve sanıklar Ş.. Ö.. ile B.. Ö..’a yükletilen tehdit, hakaret ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanık G.. Ö..’a yükletilen mala zarar verme ve sanıklar Ş.. Ö.. ile B.. Ö..’a yükletilen tehdit, hakaret, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanıklar B.. Ö.. ve Ş.. Ö.. hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle TCK’nın 119/1-c maddesi gereğince cezalarında artırım yapılması gerektiği gözetilmemiş ve tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık B.. Ö.. hakkında, TCK’nın 58. maddesi uygulanmamış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından,
a)Sanık G.. Ö..’ın, müşteki M.. Ö..’a yönelik mala zarar verme suçuna ilişkin olarak ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
b)Sanıklar Ş.. Ö.. ve B.. Ö.. hakkında kurulan hükümlerde ise;
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Kanuna aykırı ve sanıklar Ş.. Ö.. ile B.. Ö..’ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktalarının; tebliğnameye kısmen uygun olarak, hükümlerde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlardan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA,
2-Sanıklar G.. Ö.., Ş.. Ö.. ve B.. Ö.. hakkında katılan A.. Ö..’a yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyizine gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a)Hükümden sonra, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesiyle 5237 sayılı TCK’nın 152/2-a maddesinde yapılan değişiklik ve fazla ceza nedeniyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b)Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
c)Adli sicil kaydındaki hükümlülükleri nedeniyle koşulları bulunmasına karşın, sanık B.. Ö..’ın cezasının TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş sanıklar G.. Ö.., Ş.. Ö.. ve B.. Ö..’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, “karşı temyiz olmadığından yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine” yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.