Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/28064 E. 2015/39350 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/28064
KARAR NO : 2015/39350
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/351261
MAHKEMESİ : Konya(Kapatılan) 7. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/05/2011
NUMARASI : 2010/839 (E) ve 2011/810 (K)
SUÇLAR : Tehdit, hakaret

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanığın, yağma suçuna ilişkin 23.06.2000 tarih ve 252/190 sayılı eski mahkumiyet kararı bulunduğu, yüklenen suçun da anılan ilamdaki cezanın koşullu salıverme ile hak ederek salıverme tarihleri arasında işlediği anlaşılmakla, mahallinde, 765 sayılı Kanunun 17, 5275 sayılı Kanunun 107/12. maddesi gereğince. koşullu salıverme kararının geri alınması hususunun değerlendirilmesi için mahkemesine ihbarda bulunulmasının mümkün olduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş sanık H.. B..’un temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, hükümden sayılı TCK’nın 53/1-2-3 maddelerindeki haklardan hapis cezası infaz edilinceye kadar yoksun bırakılmasına” ibaresi çıkartılarak yerine “TCK’nın 53/1. maddesinin a,c,d,e fıkralarında sayılan haklardan hapis cezası infaz edilinceye kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 07/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.