Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/26570 E. 2015/37113 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/26570
KARAR NO : 2015/37113
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/296761
MAHKEMESİ : İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/05/2011
NUMARASI : 2010/1372 (E) ve 2011/417 (K)
SUÇLAR : Tehdit, 6136 sayılı Kanuna muhalefet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığa yükletilen 6136 sayılı Kanuna muhalefet eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanık hakkında mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulandığı 01/09/2008 tarihli kararda sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmediği görülmekle CMK’nın 231/11. maddesi gereğince açıklanması geri bırakılan hükmün, aynen açıklanması gerekmekte ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Cezanın, eleştiri dışında, kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık M.. N..’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Tehdit suçundan kurulan hükme ilişkin temyizde ise;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a)Sanık hakkında mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulandığı 01/09/2008 tarihli kararda sanık hakkında hükmedilen hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilmemesi karşısında, CMK’nın 231/11 maddesi gereğince açıklanması geri bırakılan hükmün, aynen açıklanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Gerekçeli kararda “…her iki mağdura karşı zincirleme olarak elindeki ruhsatsız silahı göstererek tehdit ettiği yargılama seyri, olayın meydana geliş şekli, ikrar, ekspertiz raporu, yeminli tanık ifadeleri ve tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış…” şeklindeki açıklamaya karşın, hüküm fıkrasında “koşulları bulunmadığından TCK’nın 43. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” şeklinde denilmek suretiyle çelişkiye yol açılması,
Kabule göre,
Sanık savunması ve mağdur beyanları doğrultusunda sanığın eylemlerini, her iki mağdura karşı tek bir fiil ile gerçekleştirdiği anlaşılmış olup TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık M.. N..’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.