Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/25586 E. 2015/36992 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/25586
KARAR NO : 2015/36992
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/276174
MAHKEMESİ : Uşak(Kapatılan) 1.Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/03/2011
NUMARASI : 2010/820 (E) ve 2011/207 (K)
SUÇ : Tehdit

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, sanığın, mağdurlar Ramazan ve Gökhan’ı “bu adam buraya gelirse bu adamı öldürürüm, sen de arada kaynarsın” biçimindeki sözlerle tehdit ettiği kovuşturma aşamasında mağdurların şikayetlerinden vazgeçtikleri gerekçesiyle beyanlarına başvurulmayan tanık Sabri’nin ifadeleriyle sabit olduğu halde ve öfkenin suç kastını kaldırmayacağı, tehdit suçunda tasarlama öğesinin bulunmadığı, söylenen sözlerin objektif olarak elverişli ve yeterli olması nedeniyle olayda zincirleme tehdit suçunun oluştuğu gözetilmeden, kanuni olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.