Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/23714 E. 2015/37324 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/23714
KARAR NO : 2015/37324
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

Tebliğname No : 4 – 2013/170203
MAHKEMESİ : Varto(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/07/2010
NUMARASI : 2009/4 (E) ve 2010/122 (K)
SUÇ : Tehdit

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun kanuni tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi saikin de önemi yoktur.
Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Somut olayda; sanığın, katılana gönderdiğini ikrar ettiği 05.05.2008 tarihli elektronik posta ile “ecelin olurum, hayatınla oynama” şeklindeki sözlerinin objektif olarak korkutucu olduğu gözetilmeden, “mesajların doğruluğunu destekleyecek herhangi bir kanıt elde edilemediği gibi müştekinin beyanlarında yer alan sanığın kendisini tehdit ettiğini iddia ettiği sözlerin ciddi bir mahiyet arz etmediği” gibi yasal olmayan ve dosyadaki kanıtlarla uyum sağlamayan gerekçelerle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.