Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/20353 E. 2015/35211 K. 09.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/20353
KARAR NO : 2015/35211
KARAR TARİHİ : 09.10.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/235582
MAHKEMESİ : Nazilli(Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/04/2011
NUMARASI : 2010/657 (E) ve 2011/225 (K)
SUÇ : Tehdit

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Nazilli Devlet Hastanesinin 26.10.2010 tarihli Sağlık Kurulu Raporuna göre, yaşamını yürütmeye yeterli akli melekelere sahip olmayan katılan Ş.. Y..(A..) hakkında 5271 sayılı CMK’nın 234/2. maddesine göre talebi aranmaksızın vekil tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılama yapılıp hüküm kurulması,
2-Sanığın değişik zamanlarda şikayetçileri telefonla arayarak tehdit ettiği iddia ve kabul edilmesine karşın, her üç mağdura yönelik eylemi nedeniyle gerçek içtima kuralı gereğince mağdur sayısınca ayrı ayrı uygulama yapılıp yapılmayacağı ya da bir fiille birden fazla mağdura karşı aynı suçun işlenmesi hali nedeniyle aynı nev’iden fikri içtima kuralı gereğince tehdit suçundan verilecek cezada TCK’nın 43/2. maddesi aracılığıyla 43/1. maddesi uyarınca artırım gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği tartışılmadan, tehdit eyleminin her üç mağdura yöneltildiği belirtilmesine karşın yetersiz gerekçe ile 106/1. maddesi ile bir kez uygulama yapılması,
3-Sanığın her üç mağduru telefonla arayarak tehdit ettiği, ayrıca bu eylemlerin değişik tarihlerde tekrarlanarak gerçekleştirildiği kabul edilmesine karşın, getirtilen HTS kayıtları ve şikayetçilerin beyanları da dikkate alınıp değerlendirilerek, şikayetçi Ş.. K..’ın sanık ile birlikte ve ayrı yaşadığı tarihler ile telefonla görüşme tarihleri de belirlenmek suretiyle suç tarihlerinin net bir biçimde saptanması gerekirken, suç ve görüşme tarihleri hususundaki belirsizlik ortadan kaldırılmadan, zincirleme suç nedeniyle cezada artırım yapılması,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.