Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/19603 E. 2015/34976 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/19603
KARAR NO : 2015/34976
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/250967
MAHKEMESİ : Lüleburgaz(Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/10/2010
NUMARASI : 2009/508 (E) ve 2010/532 (K)
SUÇLAR : Tehdit, yaralama

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık A.. M.. ile O Yer Cumhuriyet Savcılarının ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Yaralama suçundan kurulan hükme ilişkin temyizde ise,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Sanığın mağdur S.. U..’a tokat atmak suretiyle yaraladığının kabulü ile kurulan hükümde, mağdurun beden ve ruh sağlığı bakımından sanığa karşı kendisini savunabilecek durumda olup olmadığı ile ilgili Lüleburgaz Devlet Hastahanesinden alınan 30/06/2010 tarihli “mağdurun kendisini ruhsal açıdan savunabilecek düzeyde olduğu” şeklindeki adli rapora rağmen, 16/06/2010 tarihli duruşmada dinlenen eğitimci bilirkişi beyanında; mağdurun sanıkla kıyaslandığında beden ve ruh bakımından kendisini koruyabilecek düzeyde olmadığını belirtmesi karşısında, adli raporla eğitimci bilirkişi beyanı arasındaki çelişkinin giderilmesi için yöntemince Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan görüş alınmadan, eksik inceleme ile sanık hakkında TCK’nın 86/3-b maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı ve sanık A.. M.. ile O Yer Cumhuriyet Savcılarının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.