YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/19176
KARAR NO : 2015/34243
KARAR TARİHİ : 28.09.2015
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, mala zarar verme, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı Kanuna aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, beraat eden sanık …. müdafiinin Baro tarafından atanmış olduğunun anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki sanık …. müdafiine vekalet ücreti hükmedilmesine ilişkin görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
1-Sanık ….’e yükletilen 6136 sayılı Kanuna aykırılık ve mala zarar verme, sanık ….’a yükletilen mala zarar verme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunlarda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanık …..’un müşterek fail olduğu gözetilmeksizin hakkında TCK’nın 39. maddesi uyarınca indirim yapılarak eksik ceza tayin edilmiş, adli sicil kayıtlarına göre mükerir olan sanıklar hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmamış ve sanıkların, tehdit eylemini müşteki …’e karşı değişik zamanlarda birden fazla gerçekleştirdiklerinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Eleştiri dışında cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
2-Sanık …. hakkında verilen beraat kararlarının da vekalet ücreti yönünden usul ve Kanuna uygun olduğu,
Anlaşıldığından sanık …. ile sanıklar ….. ve ….. müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
3-Sanıklar …. ve …. hakkında tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-)Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen 06.07.2010 tarih ve 8-51/162 sayılı kararında belirtildiği üzere; sanıkların, katılan Aygül’ün evine ve arabasına tehdit amacıyla rastgele ateş etmesi şeklinde gerçekleşen eylemlerinin hukuki anlamda tek fiil olduğu ve tek fiil ile hem silahlı tehdit hem de genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçlarının oluştuğu gözetilerek,
TCK’nın 44. maddesi gereğince daha ağır cezayı gerektiren TCK’nın 106/2-a,c maddesinde tanımlanan silahlı tehdit suçundan cezalandırılması gerekirken, ayrıca aynı Kanunun 170/1-c maddesinde tanımlanan suçtan da mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
b-)Adli sicil kayıtlarına göre mükerrir olan sanıklar hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanık …. ile sanıklar ….. ve ….. müdafiinin temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.