YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/15115
KARAR NO : 2014/1007
KARAR TARİHİ : 16.01.2014
Tehdit suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sonunda beraatine dair, Amasra Sulh Ceza Mahkemesince verilen 14/07/2008 gün ve 2008/2 esas, 2008/151 karar sayılı hükmün, o yer Cumhuriyet savcıları tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 07.03.2013 gün ve 2010/22541 esas, 2013/6376 sayılı kararıyla;
“Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Eyleme ve yükletilen suça yönelik O Yer Cumhuriyet Savcılarının temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA ” karar verilmiştir.
I- İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.04.2013 gün ve 2008/264874 sayılı yazısı ile;
” Oluşa ve dosya içeriğine göre;
Sanığın, suç tarihinde kahvehanede tartıştığı müştekiye hitaben “..çık dışarı, döverim seni.” dediği, bu tehdit içerikli sözün tanık İsmail Kırnapcı tarafından duyulduğu, bu tanığın suça konu sözleri, hem hazırlık ifadesinde hem de kovuşturma aşamasındaki ifadesinde açıkça belirttiği, bu tanık ile müştekinin beyanlarının aynen örtüştüğü, sanık ile arasında herhangi bir husumet bulunmayan tanığın yalan söylemesini gerektirir herhangi bir hususun olmadığı, sanık hakkında beraat kararı verilirken bu tanığın beyanından daha güçlü bir delile dayanılmadığı gibi, bu tanığın beyanına ne sebeple itibar edilmediğinin de gerekçeli kararda açıklanmadığı görülmektedir. Bu bağlamda; sanığın üzerine atılı olan tehdit suçunun subuta ermesi sebebi ile sanığın üzerine atılı tehdit suçundan cezalandırılması yerine, yazılı şekilde BERAAT kararı verilmesi, yasaya aykırı olduğundan bu eyleme yönelik olarak verilen Amasra Sulh Ceza Mahkemesinin 14/07/2008 tarih, 2008/2 esas ve 2008/151 karar sayılı kararının bozulması gerekmektedir.
Bu sebeple; Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, yaptığı temyiz incelemesi sonunda verdiği 07/03/2013 gün ve 2010/22541 Esas, 2013/6376 Karar sayılı ONAMA ilamının kaldırılması ve sanığın üzerine atılı suçun subuta ermesi sebebi ile, sanığın katılan …’e yönelik olarak işlediği “tehdit” suçundan cezalandırılması yönünde hükmün BOZULMASINA karar verilmesi isteminden ibarettir.
Sonuç ve istem : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İtirazın CMK 307/Son ve 308.maddeleri gereğince KABULÜ ile;
2-Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin sanık … hakkında vermiş olduğu 07/03/2013 gün ve 2010/22541 Esas, 2013/6376 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASI,
3-Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesince yapılacak temyiz incelemesi sonunda: sanığın katılan …’e yönelik olarak işlediği “tehdit” suçu subuta erdiğinden, sanığın üzerine atılı suçtan cezalandırılması yerine yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle, Amasra Sulh Ceza Mahkemesinin sanık hakkında vermiş olduğu 14/07/2008 tarih, 2008/2 esas ve 2008/151 karar sayılı hükmünün CMUK’nun 321 nci maddesi gereğince BOZULMASINA, karar verilmesi,
4-Yüksek Dairenin aksi kanaatte bulunması halinde, CMK’nın 308/3. maddesi uyarınca itirazın incelenmesi bakımından dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi,
Saygı ile, itirazen arz ve talep olunur..” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, itiraza konu suç yönünden incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
II- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri, tanık …’nın tehdit suçunun işlendiğine yönelik aşamalardaki beyanlarının, gerekçeli kararda tartışılmamış olması nedeniyle yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 07.03.2013 gün ve 2010/22541 esas, 2013/6376 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
Amasra Sulh Ceza Mahkemesince verilen 14/07/2008 gün ve 2008/2 esas, 2008/151 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Mağdur …, 02.11.2007 havale tarihli dilekçesi ile aynı tarihli ifadesinde, sanığın kendisine yönelik hakaret ve tehdit içeren sözlerini olay günü kahvehanede bulunan ve sanayide çaycı olarak çalışan Satı isimli kişinin de duyduğunu belirttiğinden, bu kişinin tanık olarak dinlenilmesi, ayrıca sanığın tartışma sırasında mağduru tehdit ettiğine yönelik aşamalarda tutarlı beyanda bulunan, tanık …’nın ifadesine hangi nedenle itibar edilmediği de tartışılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve o yer Cumhuriyet savcılarının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, itiraz yazısına uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.