Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/14318 E. 2013/19150 K. 17.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/14318
KARAR NO : 2013/19150
KARAR TARİHİ : 17.06.2013

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz isteminin reddi

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz süresinin geçmes nedeniyle Yerel Mahkemenin temyiz isteğinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan itirazın, tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, yerel mahkemenin redde ilişkin kararının ONANMASINA, 17.06.2013 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞIOY: Sanığın tutuklu olduğunun mahkemenin gerekçeli kararı başlığında belirtilmesi karşısında, gıyapta verilen kararda yasa yolu yöntemi ve temyiz süresi belirtilmiş ve bulunduğu cezaevinde 27.09.2012 tarihinde “18.09.2012 tarih, 2012/84 dosya ve 2012 /830 karar sayılı yazılarını okumak/ almak suretiyle tebellüğ ettim/ettik” şeklinde tebliğ tebellüğ belgesi düzenlenmiş, ancak, bu tebligatın yasaya uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Şöyle ki; 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasası’nın 37/1’nci maddesindeki düzenlemeye göre, “Tebligat, bu Kanunda belirtilen özel hükümler saklı kalmak koşuluyla, ilgiliye kanunda belirtilen hükümlere göre yapılır.”
7301 sayılı Tebligat Yasasının 19’ncu maddesindeki düzenlemeye göre ise, “mevkuf ve mahkumlara ait tebliğlerin yapılması, bunların bulunduğu müdür veya memuru temin eder.”
Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Tüzüğün, “Tutuklunun Hakları” başlığı altında 187/1’nci maddesindeki düzenlemede ise,
“Tutuklu bulunan şüpheli veya sanık, 5271 sayılı Kanunun 263’üncü maddesinde belirtilen esas ve usullere göre kanun yollarına başvurabilir” (m.187/1) hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca tutuklunun yasa yollarına başvurusuyla ilgili düzenleme getiren 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasasının 263/1’nci maddesindeki düzenlemede, “tutuklu bulunan şüpheli veya sanık, zabıt katibine veya tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek kanun yollarına başvurabilir” hükmü yer almaktadır.
Hüküm mahkemesine ait kararın sanığa sadece yukarıda belirttiğimiz, “okumak/almak suretiyle tebellüğ ettim/ettik” şeklinde tebliğinde, tutuklu sanığın yasa yoluna başvurma hakkının cezaevinde nasıl gerçekleştirileceği hususu denetimde açıklığı sağlayacak biçimde ve sanığın bunu anlayabileceği şekilde yapılmaması karşısında, hakkın etkin kullanımı sağlanmış denilemeyeceğinden, Anayasanın 40/2, AİHS’nin 6’ncı maddesiyle ilgili içtihatlar karşısında, temyiz isteğinin süresinde olduğunun kabulü yerine, reddine ilişkin yüksek çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir.