Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/11724 E. 2013/31074 K. 09.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11724
KARAR NO : 2013/31074
KARAR TARİHİ : 09.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevliye hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık … hakkında mahkemece verilen 07.02.2008 tarih ve 489/54 sayılı karar sadece sanıklar … ve … tarafından temyiz edildiği, hükmün de bu sanıklar yönünden bozulduğu, bozma kararının sirayet ettirilmesini gerekli kılacak bir neden de olmadığı, sanık … yönünden 07.02.2008 tarih ve 489/54 sayılı kararın kesinleştiği anlaşılmakla bozma kararından sonra yeniden kurulan hükümler hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde kabul edilmiştir.
Sanıkların, mağdur …’a hakaret eylemlerinde, mahkemenin kabul ve takdirinde ise belirsizlik görülmediğinden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bozma öneren düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Sanıklar … ve …’e yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
a-Tanık …’un sanıkların mağdur …’a yönelik tehdit ve cinsel tacizde bulunmadıklarını ifade etmediği, mağdur …’ın, olaydan hemen sonra polis çağırarak gelen polislere sanıkları göstermesi ve tüm aşamalarda aynı ifadeyi vermesi, sanıkların kişiliği ve dosya kapsamı dikkate alındığında, mağdurun daha önceden tanımadığı ve ilk defa parkta gördüğü sanıklar hakkında iftira etmesinin de mümkün olmaması karşısında, sanıklar hakkında tehdit ve cinsel taciz suçlarından beraat kararları verilmiş,
b-Sanık …’in tekerrüre esas olabilecek eski mahkumiyet kararları bulunmasına karşın, TCK’nın 58. maddesinin uygulanmamış,
c-Birden fazla sanığın birden fazla mağdura görevi yaptırmamak için direnmiş olması karşısında, TCK’nın 265/3 ve 43. maddeleri uygulanmayarak eksik cezaya hükmolunmuş ise de,
Karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Sanık … hakkında, 09.09.2005 tarihinde kesinleşen Malatya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.07.2005 tarih ve 1046/474 sayılı ilamı ile verilen adli para cezası yerine, verildiğinde kesin olan ve CMUK 305/son maddesi gereğince tekerrüre esas olamayacak Malatya 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 27.04.2006 tarih ve 872/360 sayılı ilamı ile verilen kesin nitelikli ilamın tekerrüre esas alınması,
Kanuna aykırı, sanıklar … ve …’in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasının sanık … hakkında tekerrüre ilişkin B6, D6 ve F3 bentlerinde yer alan “2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/872-360 esas ve karar sayılı ilamı” ibaresi çıkarılarak yerine “kesinleşen Malatya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.07.2005 tarih ve 1046/474 sayılı ilamı ile verilen ilamı” ibaresinin eklenmesi, infaz aşamasında ise 5275 sayılı İnfaz Kanunun 108/2. maddesi gereğince koşullu salıverilmeye eklenecek süre açısından Malatya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.07.2005 tarih ve 1046/474 sayılı ilamında verilen ceza miktarının esas alınması, biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 09/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.