Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2013/10889 E. 2015/24929 K. 19.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10889
KARAR NO : 2015/24929
KARAR TARİHİ : 19.03.2015

Tebliğname No : 4 – 2011/91482
MAHKEMESİ : Kula(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/11/2010
NUMARASI : 2010/121 (E) ve 2010/244 (K)
SUÇLAR : Tehdit, hakaret

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1-Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
a-5237 sayılı TCK’nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
b-Mükerrir sanık hakkında, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
Kanuna aykırı ve sanık K.. K.. ile O Yer ve Üst Cumhuriyet Savcılarının temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasına 5237 sayılı TCK’nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması ve tekerrür uygulamasına ilişkin hüküm fıkrasındaki 1 yıl süreyle ibaresinin hükümden çıkarılması biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA,
2-Hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
İddianamede sanığın eyleminin, “katılanın işyerine gelerek, seni bu köyde barındırmayacağız, seni öldüreceğiz ve keseceğiz” biçiminde açıklanması ve sanığın hakaret ettiğine dair açılmış bir kamu davası bulunmaması karşısında, iddianamedeki eylem ile bağlılık kuralı dikkate alınmayıp, dava açılmayan hakaret suçundan hükümlülük kararı verilerek, CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık K.. K.. ile O Yer ve Üst Cumhuriyet Savcılarının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.