Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/9610 E. 2013/24772 K. 03.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/9610
KARAR NO : 2013/24772
KARAR TARİHİ : 03.10.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının incelenmesinde;
Niteliğine göre karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, sanık … müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2-Yasak silah taşıma suçundan katılan … …’in doğrudan zarar görmediği ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca müşteki … …’in tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
3-Diğer hükümlere yönelik temyizlere gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
a)Sanığın 10.07.2009 tarihli hakaret ve tehdit eylemlerinden verilen beraat kararlarının temyizi yönünden;
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan … …’in temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
b)Sanığa yükletilen 13.07.2009 tarihli tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;

Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
TCK’nın 106/2-a-son maddesi gereğince hükmedilen 2 yıl hapis cezasının, aynı Kanunun 43/1 maddesiyle yarı oranında artırılarak 3 yıl ve anılan Kanunun 62. maddesi uyarınca bu cezadan 1/6 indirim yapılarak 2 yıl 6 ay yerine, 2 yıl 8 ay hapis cezası tayin edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık … müdafii ve katılan … …’in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, tebliğnameye uygun olarak, sanığa verilen sonuç ceza 2 yıl 6 ay hapis cezası biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 03/10/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.