Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/8232 E. 2013/24424 K. 02.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/8232
KARAR NO : 2013/24424
KARAR TARİHİ : 02.10.2013

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre; sanığın yokluğunda verilen kararın hüküm fıkrasında “…tefhim tarihinden itibaren bir hafta içerisinde…” şeklinde yanıltıcı ifade kullanılmak suretiyle, temyiz süresinin başlangıcında tereddüte yol açılması nedeniyle, temyiz isteği süresinde kabul edilerek ve sanık müdafiinin temyizinin tehdit suçundan kurulan hükme yönelik olduğu anlaşılmakla dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5271 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik 231. maddesinin 6/c fıkrasında belirtilen zarar kavramının, ölçülebilir, belirlenebilir somut (maddi) zarara ilişkin olması, manevi zararı kapsamaması, sanığa yükletilen tehdit suçunun maddi zarar doğurmaya elverişli olmaması karşısında, sabıkasız olan sanık hakkında CMK’nın 231/6-b fıkra ve bendi gereğince “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği” hususunda bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “şikayetin devam ettiği” biçimindeki kanuni olmayan ve yetersiz gerekçe ile anılan Kanun maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/10/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.