Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2012/5895 E. 2012/5044 K. 06.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/5895
KARAR NO : 2012/5044
KARAR TARİHİ : 06.03.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, mala zarar vermek
HÜKÜM : Hükümlülük

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ;
5271 sayılı CMK’nun 53/3. maddesine göre soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlardan olması nedeniyle uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği gibi, 26/06/2009 yürürlük tarihli 5918 sayılı Yasanın 8. maddesi ile CMK’nun 53. maddesinin 3. fıkrasına eklenen Ek Cümle’ye göre “uzlaştırma kapsamına giren bir suçun bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması nedeniyle de uzlaşma hükümleri uygulanamayacağı” anlaşıldığından, tebliğnamedeki “mala zarar verme suçu yönünden TCK’nun 253, 254. maddeleri uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun değerlendirilmesi gerektiğine” dair bozma isteyen düşünceye itibar edilmediği,
Ancak;
Mahkemece, “sanığın olay gecesi katılanların evinin önünde tehdit sözleri sarfedip elindeki av tüfeği ile de katılanların evlerine doğru ateş ettiği” şeklinde gerçekleştiği kabul edilen olayda işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet verdiği, eylemlerinin oluşturduğu “silahlı tehdit” ve “genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” suçlarından TCK’nun 44. maddesine göre sadece en ağır cezayı gerektiren “silahla tehdit” suçundan dolayı cezalandırılması gerektiği,
Bu bağlamda;
1) a) Bu nedenle silahlı tehdit suçundan kurulan hüküm sonuç olarak doğru olduğu, mala zarar vermek suçu ile birlikte her iki suçtan kurulan hükümler yönünden;
Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe: sanığa yükletilen “mala zarar vermek ve silahlı tehdit” eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,
Hukuksal tanı : Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve yasada öngörülen suç tiplerine uyduğu,

Yaptırım : Cezaların yasal bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık …’nın ileri sürdüğü temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, temyiz davasının esastan reddi ile hükümlerin ONANMASINA,
b) Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede ise;
Yukarıdaki paragrafta açıklanan nedenlerle/suretle TCK’nun 44. maddesine göre sadece en ağır cezayı gerektiren “silahla tehdit” suçundan dolayı cezalandırılması gerekirken, ayrıca TCK’nun 170/1-c maddesine konu suçtan da mahkumiyet hükmü kurulması,

Yasaya aykırı, sanık …’nın ileri sürdüğü temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/03/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.