YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/38309
KARAR NO : 2013/29
KARAR TARİHİ : 14.01.2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tefecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Yetkisi olmayan kişiden faiz karşılığında borç para alma eyleminin hukuka aykırı olduğunu bilmesi gereken bu nedenle de yasal zeminde bulunmayan müştekinin suçtan doğrudan doğruya zarar görmediği ve davaya katılma hakkı bulunmadığı halde mahkemece yasaya aykırı gerekçeyle kamu davasına katılan olarak kabulünün, müşteki …’e bu niteliği ve dolayısıyla Yasa yoluna başvurmak hak ve yetkisini kazandırmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca müşteki … vekilinin tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE
2-Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Tanıklar Aziz Şahdalı ve … hakkında, 04.12.2007 tarihli duruşmadaki çelişkili ifadeleri nedeniyle yalan tanıklık suçunu işledikleri iddiasıyla açılan dava sonucunda aynı mahkemece verilen 07.10.2008 tarih ve 475/683 sayılı ilamda; tanıkların, soruşturma aşamasında verdikleri sanığı suçlayıcı ifadelerin gerçeğe aykırı olduğunun, duruşmada verdikleri ve soruşturma aşamasındaki ifadelerini kabul etmedikleri beyanlarının ise gerçek olduğunun kabul edilerek 5237 sayılı TCK’nın 274/1 maddesi gereğince gerçeğe döndüklerinin kabulü ile ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesine rağmen, incelemeye konu davanın gerekçeli kararında adı geçen tanıkların soruşturma aşamasındaki anlatımına dayanılmış ise de; dosyada bulunan diğer kanıtlara göre bahsedilen çelişkinin sonuca etkili olmadığı kabul edilmiştir.
Sanığa yükletilen tefecilik eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Tefecilik suçundan doğrudan doğruya zarar görmeyen …’in davaya katılan olarak kabulü ile yararına vekalet ücretine hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanık … müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen karann açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, hüküm fıkrasından … yararına hükmolunan vekalet ücretine ilişkin kısmın çıkartılması biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Yasaya uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Yaşanın 8/1.madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 14/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.