YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/37981
KARAR NO : 2014/766
KARAR TARİHİ : 16.01.2014
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Mükerrir sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi ile uygulama yapılırken, 5275 sayılı Kanunun 108/2 maddesi gözetilerek, sanığın tekerrüre esas olan hükümlülüklerinden en ağır olan Körfez 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/32 E. 2009/50 K. sayılı ilamının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden birden fazla ilamın tekerrüre esas alınması,
Kanuna aykırı, sanık …’in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasının tekerrür uygulamasına ilişkin bölümündeki “…Kocaeli 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/53 E, 2007/310 K. sayılı kararı ile kasıtlı suçtan adli para cezası ile cezalandırıldığı ve bu kararın 24/10/2007 tarihinde kesinleştiği, para cezasının infaz tarihinin 24/03/2009 olduğu…” ibaresinin çıkarılması biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.